İçindekiler
İş kazası avukatını tanımlamadan önce iş kazası nedir sorusunun cevabını vermek süreci daha açıklayıcı kılacaktır. İş kazası: İşçinin işverenin gözetimi altında bulunduğu bir sırada iş yerinde ve yahut iş yeri dışında işverenin herhangi bir faaliyetinin yürütüldüğü anda, kısaca işçinin işveren menfaatine yürüttüğü herhangi bir faaliyet sebebiyle, işverenle bağlantısı kurulabilen bedeni hasarlara iş kasası diyoruz.
İş Kazası Çeşitleri Nelerdir?
İş kazaları bir çok alanda gerçekleşebilir. Bu anlamda bazılarından örnekler vererek iş kazası nedir hakkında sizleri kısaca bilgilendirmek istiyoruz.
Meslek Hastalıkları: İş yerinden kaynaklanan bulaşıcı hastalıklar, işçinin işveren faaliyeti sebebiyle mesleki olarak bünyesinde sıkıntı yaşaması meslek hastalığı olarak nitelendirilir. Bu durumda iş veren faaliyetini yaparken gerçekleştiği için iş kazası tanımı içinde yer almaktadır.
Trafik Kazası: Yine iş veren için çalışırken yaşanan trafik kazaları da iş kazası tanımı içinde yer alır. Ör: Motorlu kurye olan bir işçinin kargo taşırken geçirdiği kaza trafik kazası ama bunun bütününe iş kazası denir. Zira çalışırken gerçekleşen kazalar iş kazası tanımı içinde yer almaktadır.
Sektörel olarak örnekler verecek olursak;
İnşaat Kazaları: Bu kazalar ülkemiz bazında bakıldığında çok sık rastlanan türlerdendir. Zira inşaat sektörü ülkemizde çok gelişmiş ve bünyesinde yüzlerce işçi barındırmaktadır. Genelde inşaatlarda gerçekleşen kazalar şöyledir.
- Yüksekten düşme
- İnşaat malzemesi altında kalma
- Kazı alanına düşme
- Fosseptik çukuru kazaları
- Sivri uçlu malzeme yaralamaları
- Uzuv sıkışmaları ve kopmaları
- İşçinin makine araç kullanımı esnasında oluşan kazalar
- Kepçe veya kamyon gibi araçlarla diğer çalışanlara verilen hasarlar
- Şantiye alanında oluşan trafik kazaları
- Elektrik çarpmaları
- Yapıların yıkılması
- İskele kazaları düşme vs.
- Çatıdan düşmeler
- Merdiven kazaları
- El merdiveninden düşme
- Yük asansör kazaları
- Asansör boşluğuna düşme
- Elle malzeme taşınırken yaşanan kazalar
- İşçi izinli de olsa iş yerine ziyarete geldiğinde kaza geçirmesi
- İşçinin iş yerinin avlusunda yürürken düşmesi
- İşçinin evde eşiyle kavga edip, iş yerinde intihar etmesi
- İş yerinin yemekhanesinde yemek yerken boğazına yemek kaçması sonucu boğularak ölmesi
- Dinlenme saatlerinde top oynarken ayağının kırılması
- Bahçedeki meyve ağacından düşerek kolunun kırılması
- İş yerinde havuz varsa, yüzme bilmeyen işçinin serinlemek amacıyla havuzu girip boğularak ölmesi
- İş yerindeki banyoda duş alırken elektrik akımına kapılarak ölmesi
- İşçinin sözlü uyarılara kulak asmayıp, kullanmaması gereken ve arızalı olduğu bildirilen asansörde boşluğa düşmesi sonucu ölmesi
- İşçinin asit kuyusuna düşerek ölmesi
- İşçinin kalp krizi geçirmesi
- Servis aracının kaza yapması sonucu işçilerin ölmesi.
- İstiflenen malzemelerin altında kalmalar
gibi kazalar iş kazası tanımı içinde yer alır. İş kazalarını sektörel olarak inşaat alanından başladık ancak yüzlerce sektörde bu tarz kazalarla karşılaşmak mümkündür.
Türkiye’de En Çok İş Kazası Yaşanan Meslekler
Ülkemizde iş kazaları çok yoğun olarak yaşanmaktadır. İş kazalarının en yoğun olduğu sektörler ise şunlardır.
- Gemi: Gemicilik sektöründe yükleme işlemleri esnasında ve gemi yapım aşamalarında tersanelerde sürekli kazalar yaşanmaktadır.
- İnşaat: İnşaat sektöründe; düşme, cisim batması, ağırlık altında kalma olarak tabir edilen kaza türleri sıklıkla
- Tekstil: Bu sektörde ise makine dikim esnasında yaşanan kazaların yanında elektrik çarpması, ütü yanıkları ve yükleme esnasında kazalar yaşanmaktadır.
- Taşımacılık: Lojistik sektöründe yük indirme bindirme ve trafikte ciddi sıkıntılı durumlar yaşanmaktadır.
- Otomotiv: fabrika kazaları ve araçların taşınması transferinde de kazalar görülmektedir.
- Madencilik: Ülkemizde en fazla kazanın olduğu diğer alan maden sahalarında yaşanan göçükler gaz patlamaları vs. gibi kazalardır.
- Taş Ocakları: Taş ocaklarında da ciddi kazalar yaşanmaktadır.
- Ulaşım: Ulaşım sektöründe çalışanlarda çeşitli nedenlerle kaza yaşamaktadırlar.
- Kanalizasyon ve Altyapı: Bu alanda hizmet veren işçilerde bir çok sıkıntı ile karşılaşarak kazalar yaşayabilmektedirler.
- Kasaplık ve besicilik: Bu dallarda ise bıçak ve makine yaralanmaları sıklıkla ortaya çıkmaktadır.
Ülkemizde yapılan araştırmalarda eğitim seviyesi arttıkça kazaların azaldığı tespiti yapılmıştır.
İş Kazası Sonrası Neler Yapılmalıdır?
Bir iş kazası gerçekleştiğinde, işçinin; polise, doğrudan savcılığa, hastanede tedavi görüyor ise hastane personeli ve her hastanede bulunması gereken hastane polisine, bölgedeki zabıtaya bilgi vermesi gerekmekte ve olayın bir iş kazası olduğunu kayıtlara yansıtılması için beyanda bulunması gerekmektedir.
Kendi çalışanının yaşadığı kaza sonrası işveren de kolluk kuvvetleri ve SGM'ye bilgi vermek mecburiyetindedir. Eğer işverenler bu bilgi verme görevini yapmıyorsa, aynı iş yerinde çalışanlar ve sair üçüncü kişiler bu bildirimleri yapabilirler.
İş Kazasının Tespiti Nasıl Yapılır?
Kazayla alakalı olarak SGK Bölge Müdürlüğü’ne başvurulmasından sonra, bölge müdürlüğünden olay yerine hemen müfettişler gönderilir. Bölge Müfettişleri geçirilen iş kazasına dair hastane kayıtları, işçilerin beyanları vesair delilleri değerlendirir. Böylece müfettiş bir iş kazası raporu veya iş kazası tutanağı düzenler. Rapora göre, gerçekleşen olayın iş kazası olup olmadığına karar verilir.
Hastanelerin Kaza Sonrası Sorumlulukları
Sağlık hizmeti sunucuları kendilerine intikal eden iş kazalarını, yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucuları ise meslek hastalığı tanısı koydukları vak'aları en geç on gün içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirmek zorundadır.
Kazaya Dair Müfettiş İncelemeleri
Müfettişler kaza yerinde inceleme yaparken, kazaya uğrayan işçi eğer durumu orada olabilecek kadar iyiyse mutlaka orada bulunmalıdır. Eğer kazaya uğrayan işçi orada bulunabilecek durumda değilse, olayı gören çalışan arkadaşları var ise, mutlaka müfettişlere bilgi vermelidirler. Müfettiş de raporlarına bu kazayı gören işçilerin isimlerini tanık olarak yazmalıdır.
İş Kazası ve Meslek Hastalığından Sağlanan Haklar Nelerdir?
- Sigortalıya, iş göremezlik ödeneği verilmesi.
- Sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanması.
- İş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine gelir bağlanması.
- Gelir bağlanmış olan kız çocuklarına evlenme ödeneği verilmesi.
- İş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölen sigortalı için cenaze ödeneği verilmesi gibi hakları vardır.
İş Kazası ve Meslek Hastalığı Sigortasından Kimler Yaralanabilir?
- İş sözleşmesi ile çalışanlar
- Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar ile köy ve mahalle muhtarları
- Ceza İnfaz Kurumları ile Tutuk evlerinde çalışan hükümlü ve tutuklular
- Aday çırak, çırak ve stajyerler
- Harp Malulleri ile Vazife Malulleri
- Türkiye İş Kurumu kursiyerleri
- Sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki iş yerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri
- İntörn öğrenciler
- Tarım ve orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalışan sigortalılar. Vb. durumlarda olan kişiler bu sigorta hakkından faydalanabilmektedirler.
Meslek Hastalığı Nedir?
Meslek hastalığı, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 14. Maddesinde şu şekilde tanımlanmıştır; “Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik halleridir.” denilebilir.
Meslek Hastalığının Tespiti Nasıl Yapılır?
5510 sayılı kanuna göre sigortalının çalıştığı işten dolayı meslek hastalığına tutulduğunun tespiti kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları tarafından yapılır. Düzenlenen sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi, kurumca gerekli görüldüğü hallerde, işyerindeki çalışma şartlarını ve buna bağlı tıbbî sonuçlarını ortaya koyan denetim raporları ve gerekli diğer belgelerin incelenmesi sonucu meslek hastalığı Kurum Sağlık Kurulu tarafından tespit edilir.
Meslek Hastalığı Hakkında Tazminat Ödeme Süreci?
Meslek hastalığına yakalanan işçi maddi ve manevi zararlarının tümünün karşılanması istemiyle tazminat davası açabilir. Meslek hastalığının sonucunda sigortalı işçinin tedavi masrafları, çalışmadığı süreç içerisinde yoksun kaldığı kazancı, çalışma gücünün eksilmesi sebebiyle ilerde kaybolacak ekonomik menfaatleri maddi tazminat davası ile talep edilir. Bu dava sonucunda ödenecek tutar Sosyal Güvenlik Kurumu’nun ödediği miktardan eksik kalan tutar ile sınırlıdır. Ödenecek tutar hesaplanırken işçinin en son aylık geliri, işçi ve işverenin kusurlarının oranları ve işçinin maluliyet oranı olmak üzere üç unsur dikkate alınır.
Manevi tazminat talebi ise, kişilik değerleri saldırıya uğrayan kişinin isteyebileceği bir tazminat türüdür. Bu durumda meslek hastalığı sebebiyle yaşamı, sağlığı, ruh ve vücut bütünlüğü bozulan herkes manevi tazminat talebinde bulunabilir. Meslek hastalığı sebebiyle ölüm halinde; ölen işçinin desteğinden yoksun kalan kişiler maddi tazminat davası açabilir. Ölüm nedeniyle açılan maddi tazminat davalarında hükmedilen tazminata ”Destekten Yoksun Kalma Tazminatı” denilmektedir. Ölen işçinin eşi, çocukları, anne-babası veya ölenin kendisine destekte bulunduğunu ispat edebilen herkes maddi ve manevi tazminat davası açabilir.
Meslek Hastalığı Nasıl Bildirilir?
6331 sayılı kanuna göre sağlık hizmet sunucuları tarafından meslek hastalığı bildirimi, genelge ekinde yer alan İş Kazası ve Meslek Hastalığı Bildirim Formu ile yapılacaktır.Bildirim Formu işverenlerce elektronik ortamda gönderilebileceği gibi, kâğıt ortamında da İş Kazası ve Meslek Hastalığı Bildirim Formu ile doğrudan ya da posta yoluyla Kurumun ilgili birimine gönderilebilecektir. 5510 sayılı kanuna göre ise meslek hastalığı bildirimi, kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların işverenlerince, (b) bendi kapsamındaki sigortalılar için ise kendilerince E-Bildirim programı ile yapılabileceği gibi, işveren sicil numarası ve E-Bildirge şifresi olmayan 4/1-b sigortalıları, Kanunun 5. maddesinde belirtilen sigortalılardan E-Bildirim sistemini kullanamayan işverenleri ile Ek-5 ve Ek-9 uncu maddesine tabi çalışan sigortalılar tarafından kâğıt ortamında doğrudan ya da posta yoluyla da Kuruma gönderilebilecektir.
Kalp Krizi Meslek Hastalığı Mıdır?
İş yerindeki çeşitli psikolojik ve fiziki baskılar, birtakım adaletsizlikler, fazla çalışma temposu gibi sebeplerle işçi kalp krizi geçirebilir. İşçi bu gibi sebeplerle kalp krizi geçirdiyse bu durum işle ilgili bir hastalık olarak değerlendirilebilir ancak meslek hastalığı olarak değerlendirilemez.
Bel Fıtığı Meslek Hastalığı Mıdır?
Bel fıtığının meslek hastalığı olarak kabul edilebilmesi için fıtık oluşmasına sebep olan eylemin yapılan iş ile ilgili, çalışma saatleri ve alanı içerisinde olması gerekmektedir. Fakat belirtmek gerekir ki bel fıtığının meslek hastalığı olup olmadığı halen bir tartışma konusudur.
Solunum Yolu Hastalıkları Meslek Hastalığı Mıdır?
Solunum yolu hastalıkları meslek hastalığıdır hatta meslek hastalıklarının önemli bir bölümünü çeşitli tozlar, gazlar, kirli hava ve küçük partiküllerin meydana getirdiği solunum yolu hastalıkları oluşturmaktadır.
Meslek Hastalığı Davasında Zamanaşımı
Meslek hastalığı tazminat davası zamanaşımı süresi 10 yıldır ve zamanaşımı süresi failin ve zararın öğrenildiği tarihten itibaren başlar.
Meslek Hastalığında İşveren Mali Sorumluluk Sigortası Önemi
Sorumluluk sigortası işverene sağladığı ciddi avantajlar vardır. Meslek hastalığı davalarında dava sonucunda ortaya çıkabilecek maddi ve manevi tazminatlar teminat altına alınabilmektedir. Bu sigorta, işverene üzerinde bulunan hukuki sorumluluk nedeniyle işverene hizmet akdi ile bağlı ve sosyal sigortalar kanununa tabi işçiler tarafından işverenden talep edilebilecek ve SSK’nın sağladığı yardımların dışındaki tazminat taleplerini tazmin etmektedir.
İş Kazalarında İşveren Sorumluluğu
İş kazalarını önleme bakımından, işverenin sadece işçisine koruyucu malzeme vermesi işvereni sorumluluktan kurtarır mı? Bu soru ile çok sık karşılaştığımızdan cevap vermek istiyoruz. Korucuyu malzemeden eğitimlere kadar her türlü tedbiri almak iş yeri sorumluluğundadır. Yani işverenler iş yerlerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine işçiler tarafından uyulup uyulmadığını sürekli denetleyeceklerdir. Örneğin koruyucu malzemeyi bulundurmakla yetinmeyecekler, denetim sonucu bunların kullanılmasını da sağlayacaklar, kullanmayanlara disiplin cezası uygulayabileceklerdir.
Kamu Yerlerinde Yaşanan Kazaların Durumu
Devlet kurumlarında yaşanan kazalarda illiyet bağı oluşturulabiliyor ise kurumun sorumluluğu vardır. Genelde devlet dairelerinde yaşanan kazalarda idare ile çalışanlar orta yol bularak konuyu uzlaşı ile sonuçlandırmaktadırlar. Ancak bazı durumlarda Arıkan Hukuk gibi konunun uzmanı bürolardan destek alarak davalar sonuçlandırılmaktadır.
İş Kazasında İşverenin Kusuru
İş kazasında işverene kusur sorumluluğu nispetince verilir. Örnek verecek olursak; Kesintisiz sürüş yapan şoförün kaza yapması kaçınılmazdır. Bu durumun önlemini almayan firma kusurlu sayılır. Ancak kaza dış etmenlerden dolayı oluşmuş ise işverenin kusuru oluşmayacaktır. Aradaki hassas denge maddelerle belirlenmiştir. Örneğin iş yerine koli getiren kargo görevlisinin iş yeri çalışanını yaralaması veya öldürmesi olayı bir iş kazası sayılacak ancak illiyet bağı kesildiği için işveren sorumlu olmayacaktır.
Birden Fazla İşveren Varsa Kazada Sorumlu Kim Olacaktır?
Aynı iş yerinde birden fazla işveren varsa meydana gelen iş kazasından kim sorumludur? Bu soruda sık bizden istenen bilgiler arasında yer almaktadır. Şayet aynı iş yerinde birden fazla gerçek kişi işveren varsa birlikte hukuki sorumluluk söz konusu olur. İş yerinde sadece ortaklığı bulunan işverenin varlığı halinde ise, hukuki sorumluluk soyut işverene de ait olur. İş yerinin işvereni bir gerçek kişi ise cezai açıdan sorumluluk bu işverene aittir. Aynı iş yerinde birden fazla gerçek kişi işveren varsa o zaman iş mevzuatına ilişkin yükümlülükleri yerine getirmeyen ve o konuda yetkili kılınmış olan işveren cezai sorumluluğun muhatabı olur. Başka bir deyişle, somut-soyut işveren ayrımı sorumluluk yönünden önem taşımakta, hukuki sorumluluk soyut işverene ait olmakta; cezai ve idari sorumluluk somut işverene yüklenmektedir.
İş Kazası İşçiden Kaynaklı İse
İş kazasının, kazalı işçinin kendi kusuruyla meydana gelmesi durumunda, işverenin sorumluluğu var mıdır? Burada kusurlar belirlenir.
Kaza gören işçinin kusuru: İşçinin kaza halinde ağır kusuru varsa, uygun illiyet bağı kesilir ve işverenin sorumluluğu aranmaz.
Üçüncü kişinin kusuru: İşverenin kazadan doğan sorumluluğunu ortadan kaldıran sebeplerdendir. Örneğin; işverene ait bir araç içinde seyreden işçi, karşı yönden gelen bir araç ile çarpışma sonucu sakatlanmıştır. Kazanın oluşmasında karşı yönden gelen bir başka araç % 100 oranında kusurlu bulunması nedeniyle sakatlanma ile yürütülen iş (eylem) arasındaki illiyet bağı kesildiğinden işveren kazadan sorumlu tutulamaz.
İş Kazası Sonrası Bireyin Yakınlarının İş Verenden Talepleri
İş kazası sonucu ölen veya yaralanan işçi yakınları, işverenden ne gibi hak talebinde bulunabilir? Ölen/yaralanan çalışanın yakınları, destekten yoksun kalma tazminatı, iş kazasından doğan kalıcı sakatlık için bir tazminat bedeli, meslekte kazanma gücünün kaybı talepleri ile, iş kazasından dolayı hastane masrafları, özel bakım ücreti bedellerini dava konusu yapabilecektir.
İş Kazası Sonucu Yaralanan Çalışanın Talepleri
Bir iş kazası sonucu yaralanan işçi, çalışamamasından kaynaklanan ücret kayıplarının yanında, iş gücü kaybı nedeniyle ileride elde edemeyeceği ücretlerini, tedavi masraflarını, bunlar için yapılan ek masrafları (yol gideri gibi) ve iş kazası nedeniyle uğradığı zararların tamamını işverenden isteyebilir. Elbette burada işverenin kusuru önem kazanmaktadır. Kusur olduğunu varsayarak bunları talep edebilir.
İş Kazası Dolayısıyla İşçi Manevi Tazminat Talebinde Bulunabilir Mi?
Manevi tazminat, iş kazasına ya da meslek hastalığına maruz kalan çalışanın uğradığı bedensel kaybın neden olduğu acı ve ıstırabı hafifletmeyi amaçlar.
Bu itibarla kişilik haklarında uğranılan zararın karşılanması amacıyla çalışana veya hak sahiplerine manevi tazminat talep etme hakkı tanınmıştır.
İşçinin Yaşadığı Kaza Sonrası Cezai Sorumluluk
İşçinin iş kazası veya meslek hastalığına yakalanmasında, işverenin cezai sorumluluğu var mıdır? Bu soruda işveren için “tedbirsizlik” ve “dikkatsizlik” sonucu bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yol açma suçunu oluşturur. Burada kişinin alacağı ceza kazazedenin kusuruna bakılarak verilmektedir.
İş Kazalarında İşverenin Tazminat Ödeme Süresi
İş sözleşmesine tabi çalışanlar tarafından işverene karşı açılacak maddi, manevi ve destekten yoksun kalma tazminatlarına ilişkin davalar on yıllık zaman aşımına tabidir. Kamu çalışanları ise, öncelikle zararının tazmini için eylemin tamamlandığı ve zararın kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde ve her halde eylemin gerçekleştiği tarihten itibaren beş yıl içinde idareye başvuru yapmalıdır. Bu başvuruya cevap verilmesi halinde, cevabın tebliğinden itibaren; cevap verilmemesi halinde 60 günlük bekleme süresinin sonundan itibaren 60 gün içinde idari yargıda tam yargı davası açılmalıdır. Bu sürelerde tazminat ödemeleri alınabilmesi noktasında büyük önem arz etmektedir.
Sigortasız İşçinin İş Kazası Bildirimi
Sigortasız çalıştırdığı işçinin iş kazası bildirimini yapan işverenin sorumluluğu nedir? Sigortalılık hakkı yasal bir hak olup aynı zamanda mecburidir. Sigortasız çalışan kişi sigortalı çalışan bir işçi gibi her türlü haktan yararlanabilir. Tüm bu soru cevaplar aslında ülkemizde gerek iş kazası anlamında gerekse de meslek hastalığı anlamında ciddi bir sorunun olduğunu ortaya koymaktadır. Bunun dışında iş kazaları veya iş yerinden kaynaklı meslek hastalıkları noktasında yapılması gerekenler ve işin uzmanı avukat desteği ortaya çıkmaktadır.
İş Kazasında Avukat Seçimi
İş kazaları ülkemizde sık rastlanan ancak süreçlerin uzadığı mahkeme, bilirkişi, heyet, üst mahkeme, tahkim istinaf vb. süreçlerde kazazedenin ciddi bir mağduriyet yaşadığı alandır. Türkiye’de iş kazaları noktasında işçi bedeni hasarı ile uğraşırken bir yandan da yasal prosedürü takip etmek zorundadır. Zira ülkemizdeki kanun hızı ve akışı işçinin haklarını kısa sürede teslim edecek durumda değildir. Bu noktada yaşanan iş kazalarında iş kazası avukatından destek almak önem kazanmaktadır. Peki kaza yaşadık avukat seçimini nasıl yapacağız diye bir soru soracak olursanız onu da şöyle açıklamakta fayda var. Ülkemizde iş kazaları üzerine çalışma yürüten avukat ve hukuk bürosu bir elin parmaklarını geçmeyecek durumdadır. İş kazaları diğer dava türlerinden çok farklıdır. Bu konuda seçeceğiniz avukatın;
- İş kanunu
- İşçilerin sağlık hakları
- İşçi işveren hakları
- Genel vücut sağlık bilgisi
- Kaza sonrası heyet rapor bilgisi
- Aktüer hesaplama
vb. alanlarda uzman olması gereklidir. Bu ayaklardan birine sahip olmayan avukat işçi hakları noktasında dava sürecinde kişiyi zarara uğratabilmektedir. Bu anlamda iş kazası geçirmiş kişi iş kaza avukatı seçimi yaparken kişinin uzmanlığı, geçmiş dava deneyimleri ve referanslarını baz alarak vekalet noktasında işlem yapması kendisi için yararlı olacaktır. İş kazaları birçok nedenden ötürü meydana gelebileceğinden meslek hastalıklarından ayrılmaktadırlar. Yine iş kazası sayılan meslek hastalıkları noktasında da avukat seçimi özenle yapılmalıdır. Meslek hastalıklarında mahkemeler yine işçi kazalarında olduğu gibi mağdur tarafın yanında yer alsa da bu konuda deneyimli bir avukatla çalışmak size bir çok avantaj sağlayacaktır. Sadece meslek hastalığı avukatlığı yapan bir birey, meslek hastalığının tespiti, bunun raporlanması ardından da ortaya çıkan kararın tazmini noktasında sizlere büyük katkı verecektir. İş kazası avukatı veya meslek hastalığı avukatının ayrıca aktüer hesaplama bilgisine sahip olması dava sürecinde kişinin hakları noktasında büyük bir artı olacaktır. Kişi eğer meslek hastalığı noktasında deneyimli ise bu alanda kazanılan tazminat miktarı ve sürecin kısa tutulması noktasında kazazedeye büyük katkısı olacaktır. İş kazası ve meslek hastalığı noktasında tazminat hesaplaması için sitemizdeki ilgili linki tıklayarak bilgi alabilirsiniz. Eğer bu konuda aktüer destek talep ederseniz ofisimizi arayarak uzmanlarımızdan da danışmanlık alabilirsiniz.